Bilirsiniz hepimiz çocukluk çağlarında şu soruyla karşılaşmışızdır: ”Büyüyünce ne olmak istersin?” Bu sorunun cevabını açıkçası liseye kadar bilmiyordum. Fakat çocukluğumdan bu yana sağlık alanına büyük bir ilgim vardı ve bu biraz ipucuydu aslında. Küçükken alerjik bir bünyeye sahip olmam ve bu sebeple sürekli hastane ve doktor gezilerimiz, “onu yiyemez, bunu yapamazlar” belki bu merakımı hep canlı tuttu. Ve bir çocuğun, yetişkinin, yaşlının hayatının her anını kaliteli yaşamasını engelleyen faktörlerin haksızlık olduğu duygusu kodlandı çocukluğuma. Yıllar geçtikçe sağlıksız, dengesiz veya yetersiz beslenmenin geleceğe yansımalarına şahit oldum. Bu küçükken yaptığımız lego sistemi gibiydi. Tabanda bir parçayı eksik veya yanlış koyarsanız o hayalinizdeki mükemmel yapı ya devrilirdi ya da ilerlemezdi. Sağlık da tam olarak buydu benim için. Sağlığın temeli, onu yaşam boyu olması gerekende tutmak, yaşamını en kaliteli şekilde deneyimlemek için en az sayıda hasta olmak, hastalığı ilaçsız geçirmek veya hasta olmamak için nasıl kendime ve çevreme yardım ederim merakıyla “Ne olmak istersiniz?” sorusuna cevabım bu düşüncelerle netleşti ve ”Diyetisyen” oldu. Tabii her şey istediğimiz zaman anında önümüze sunulmuyor. Veya bazen bir şeylerin hakikaten doğru zamanı oluyor. Bu kadar istediğim mesleği edinmek için girdiğim üniversite sınavında puanım yaşadığım şehirde ki ”Beslenme ve Diyetetik” bölümlerine girmeme yeterli olmadı. Ailem şehir dışında okumamı istemedi, ben de diretmedim ve yine de kendime ve çevreme katkı sağlayabileceğimi düşünerek doğrudan ilgili olduğuna inandığım Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümüne girdim. 4 yıl boyunca öğrendiklerimle neler yapabileceğimi düşünürken, bir yandan yıllar önce hayalini kurduğum diyetisyenlik için ‘ah keşke!’ demek yerine biyoloji son sınıfta tekrar üniversite sınavına girdim. Açıkçası sonuçlar açıklanana kadar kimseye bir şey söylemedim. Ve büyük gün geldi, puanım yine şehir dışına yetiyordu fakat bu sefer ailemin karşısına çıkıp isteğimi gösterme cesaretine sahiptim. Hiç diretmeme gerek kalmadan tamam cevabını aldım ve Bahçeşehir Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümündeydim artık. Bugün bir Diyetisten olarak çocukluğumdaki heyecana, meraka, bugüne kadar ki yolumda olan her duyguya, kişiye, olaya şükrederek büyük bir sevgiyle yaptığım mesleğimi günümüz şartlarıyla yeri geldiğinde psikolojik, yeri geldiğinde zihinsel ve ruhsal, bütünsel sağlık yaklaşımıyla destekleyerek sadece kilo vermek ve almaktan öte sağlıklı, mutlu, azami verimle, kaliteli bir yaşam sürdürülebilirliği için çalışıyorum. Bu yoldaki tüm bilgilerimi sizlerle paylaşmak üzere burada bulunuyorum. İstediğiniz her an bana iletişim bilgilerimden ve Instagram adresimden ulaşabilirsiniz. Size yardımcı olmak ve sorunlarınızı birlikte çözmek için burada olacağım.